Pages

3.5.15

"my blood aches from waiting"*

birazdan söyleyeceklerimde yalnız olmadığımı düşünüyorum. zaten haksızlık etmek istemem kimseye, eminim hepimiz hayatımızın tamamını eksik bir şeylerimizin tamamlanmasını bekleyerek geçirdik. çok bekledik. daha çok bekleyeceğimizi bilerek beklemeye devam ettik. ne yazık ki, gerçekleşme ihtimali olan beklentilerimizden bahsetmiyorum şu an; aksine, daha derinlerde, bir gün her şeyin geçeceğini ve hayatımızın tamamen değişeceğini umut ettik. ve dediğim gibi, beklemeye devam ettik. açık konuşmak gerekirse, özünde benzer ihtiyaçlardan dolayı birbirinden tamamen farklı şeyler bekleyen bunca insanın arasında bekleme durumunu daha iyi anlatan birini görmedim.

evet. beklemekten kanım acıyor.

evet. tam olarak hissettiğim bu. elimden hiçbir şey gelmezken ve aslında bazı şeyleri değiştirebilmek için yapabileceğim bir şey yokken bile kendimi suçlarken, canım değil, ellerim, kollarım, bacaklarım değil, ciğerlerim değil, kanım acıyor. çaresizlik mi deriz buna, hayal kırıklığı mı, kaygı mı, bilmiyorum. bir isim koymaya çalıştığımızda yaşadıklarımızın içinden bir şeyler -hem de oldukça önemli bir şeyler- kayboluyormuş gibi hissediyorum. hiçbir isim, her nefes alışımda, benliğimin her yanında kendini hatırlatan bir durumu anlatmaya yetmiyor çünkü.

öyle bir şey ki bu dizede bahsedilen, beklemeye -ve yaşamaya- devam etmeye karar verirsem eğer, acıdan kurtulmamın hiçbir yolunun olmadığını da anlatıyor. beklemekten vazgeçmek de, bir şeyleri değiştirebilmek için bir adım atmak ya da bir şeylerin gerçekleşmeyeceğini kabul etmek anlamına geliyor. hangi yolu seçeceğimi de bilemiyorum ve bana yardımcı olacak bir işaret bekliyorum.

yine.

*before the rain filminin başında geçen şiirden.

0 yıldız: