Pages

28.1.10

would u..

her taraf bembeyaz.. sonunda! :) özlemişim, izlemeyi de, pencereden soğuğunu hissetmeyi de..
sağa sola `only happy when it snows..` yazmayı da :)
henüz kimse uyanmamışken, pencerenin önünde oturmayı da, hiçbir şey yapmadan..
bi 'kış şarkısı' açacağım birazdan..
ve onu dinlicem bütüüüün gün :)
en sevdiğim renkler sıralamasında, gittikçe üst sıralara çıkan beyaz'ı bu şekilde görmek iyi geldi işte..
'i like it!'e tıklayabilirim, bissürü kere..
sonunda :)

lie with me?

27.1.10

sonşarkı..

`ben hep sana gelirim`.. bunu bil!

su

hayatıma da böyle bir stumble upon butonu lazım! böyle bi şeylerden hoşlandığım zaman 'i like it!' diyebileyim ki ona benzer şeyler daha çok başıma gelsin. hoşlanmadığım zaman da 'not for me'ye tıklayabileyim.. bi daha da karşıma çıkmasın o içerikli şeyler.

bu günlerde sık sık o aşağıya doğru çevrilmiş baş parmağa tıklardım heralde?

nereden bulabilirim bu eklentiyi, bilen var mı? (:

25.1.10

(6)

yok yok. hepsi yalan.
hepsi değil de, bi kısmı işte.

(:

now playing..

'animasal' zamanlar.. (:

hiç bitmesin.. saatlerce, günlerce, aylarca dinlerim!
hep özlediğim şeyleri yapıyorum kaç gündür, ne güsel :)
house izliyorum, kitap okuyorum, kartpostal yazıyorum, fotoşop yapıyorum..
şimdi anima dinliyorum..
ve yazıyorum..


bi de üzülmek için bi neden olmasa.. ben üzülmemek için bu kadar yorulmasam..
her boş kaldığımda içim acımasa..
kimseyi kandırmasam.. en başta da kendimi!
... (birazı da içimde kalsın şimdilik)

a-ah! animasal'a karışmış bi direc-t şarkısı.. tüm melankolim dağıldı! :p
"beni aldın, böldün, tükettin, bıraktın, attın, dağıttın, paramparça ettiiinnn..

giiiiiitttt!!"
ne diyim daha yani?!

son söz : bLh (: kolyemi seviorum!

23.1.10

'yalansan..'

elimde değil? şebnem'den.. ve litvanya da? hadi son ikisini anlayabiliyorum. ama 'elimde değil' ne demek şimdi, hem de omzuna yatarken.. gözlerimi kapamışken ve tepkisizliği canımı yakarken. ve de geçti diyebiliyorken günlerdir.. hep böyle mi olacak? bana söylediklerini hatırlamadığım için sevindiğim her günün sonunda, bunları mı görücem?

uykum da hiç yoktu, keşke uyumasaydım..

şemsiye :)

konser bitince, yağmur altında otoparka doğru yürürken, en azından otoparka kadar bana şemsiye tutmayı teklif eden çocuk, burdan da çok teşekkür ederim sana.. ne kadar da iyi kalplisin :) ama bu teklifinden 10 saniye sonra yağmurun durması ve senin şemsiyeyi kapatıp gitmek zorunda kalmansa ayrı ironikti tabi.. neyse, iyi geceler o zaman tekrar :)

22.1.10

korkmaya başladım..

buraya ne yazsam, gerçek oluyor. ama zamanlamam çok kötü ya!

şebnem ferah konserinden bi gün önce, kar yağmıyor, hava güneşli diye söylenilir mi hiç?!
görmüyorum dedikten bikaç saat sonra, önce görüp sonra telefonda konuşmamıza ne demeli?

dilek kutusu mudur nedir?

21.1.10

bi umut

günlerdir görmüyor olmam, merak dışında hiçbir şey uyandırmıyorsa, biraz olsun geçmiş demektir bence :) e yup!

yihuu!

fotoğraf makinesi kabından cüzdanımı bırakıp kardeş'ciğimin kendi elleriyle kasetten bozarak yaptığı cüzdanıma geçiyorum. acaba sırada ne var? :)

ve işte o cüzdan,













tenk yu beybi, yirim adeta! :*

güneş miii?!

"kar yağacak"mış!

biz de heyecanlandık, böyle dışarı çıkıp kar topu oynarız herhalde diye. meğer 7de camdan baktığımda gördüğüm çiyimsi beyazlıktan bahsediyorlarmış. 10da tekrar baktığımda eriyip gitmiş olan beyazlık. şimdi de güneş açtı resmen ya, masmavi falan gökyüzü..

ama 'only happy when it snows' yazmak istiyorum şuraya falan.. (ah, bi haftada her şeye el atıverdim!)

yağmayacaksa bilelim de daha fazla beklemeyelim, şubata geldik nasıl olsa. pöf yaa..

nasıl kıskandım şu geldiğinde! gerçi -21C miş, o kadar da olmasın yani.
amaaan işte.. ne istediğimi biliyor muyum ben? (:


13.1.10

ne?!

"Gezegenlerden birinde yaşayan kırmızı yüzlü bir adam tanıyorum. Tek bir çiçek koklamamış, tek bir kez bir yıldıza bakmamış, kimseyi sevmemiş. Yaşamı boyunca tek yaptığı şey bir takım sayıları toplamak. O da bütün gün kendi kendine aynı şeyi söylüyor, senin gibi: 'Çok önemli işlerim var benim!' Bunları söylerken gururla kabarıyor göğsü. Ama o bir insan değil ki, mantar!" 
"Ne?!"
"Mantar!"

(Küçük Prens)

aklımda bi şeyler var ama, bakalımm.. :ıslıkçalansmiley:

o kadar mutluyum ki..

la lalalallala lalalallala lalalallallallala.. (:

11.1.10

1şiir

'oysa ne yalan söyleyeyim, 
ben yalnızca bir kuyruklu yıldıza 
çarptığımı sanmıştım, 
yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken, 
yüreğim bir patlamayla aydınlanınca

aa (:
~~

her yere yazmalı bunu. heeeer yere.. 

6.1.10

dağınık?

masam çok dağınık, ekrandan 1saniye gözümü ayırınca başım dönüyor. uzun süre ekrana bakınca da başım dönüyor. belki de dağınıklıkla alakası yoktur?

bugün fark ettim. aslında önceden de fark etmiştim sanırım.. kötü olamıyorum, ama bu benim için çok kötü oluyor. birileri bu sıralar gayet iyi olduğunu söylüyor, çünkü başka biri için aylarca çektiği acı geçmiş gözüküyor. beni hiç düşünmüyor bile tabi, çünkü dedim ya, başka biri için aylarca çektiği acı geçmiş gözüküyor.

'istiklal caddesi kadar' dediğinde bile üstüme alınıyorum, elimde olmadan.. :x: yapıveriyorum.. senin diyor, söylüyorum, ama anlamıyor. seni anlamayan birini sevmek ne kadar zormuş, hele hiç anlamadığını yıllar sonra fark etmek..

son bi soru: anlıyor musun?!

'mon coeur s'ouvre à ta voix..' biraz da o yüzden açmadım dün gece telefonu, anlasana! iyi ki annem benim odamda uyuyakalmış.