Pages

9.12.13

çay?

çay içelim.

ya da bi kenara bırakalım şu koşuşturmacayı. kalabalık bir caddede, en sevdiğimiz şarkıların çalındığı, sıcak türk kahvesiyle birlikte renkli lokumların getirildiği ve köşesinde yılbaşı ağacı bulunan kafede oturalım mesela. istersen bizi başkalarından biraz daha gizleyecek olan köşeye geçelim. anlamlı bir şarkı çalar, birkaç hüzünlü anıdan bahsederiz belki. ağırlaşan havayı dağıtmak için bir komiklik yapar ikimizden biri. belki de ikimiz de buna ihtiyaç duymayız ve birkaç dakika sonra zaten hafiflediğimizi hissederiz. cam kenarındaki masaya da oturabiliriz. insanları seyrederiz. birkaç çift geçer caddeden, el ele yürüyerek. birbirlerine ne kadar yakıştıklarını düşünürüz. yine de bir kızın saçını çok beğenmeyiz mesela ya da bir erkeğin botlarını. mükemmel olmalarını istediğimizden değil, nazar değmesini istemediğimizden. biliyorum, batıl inançların yoktur senin. yine de benim için tahtaya vurursun üç kere. kafenin bu tarafında hüzünlü anılardan bahsetmeyiz; şansımıza anlamlı şarkılar da çalmaz. biraz güleriz, biraz da en sevdiğimiz tatlıyı yeriz. gün bitsin istemeyiz ama yakında bir kez daha geleceğimizi hissederiz. giderken kalbimiz kırılmaz ve bir gün biri bizden huzurlu bir yer düşünmemizi istese, aklımıza buranın geleceğini biliriz.

ama sen bilirsin, bir bardak çay içsek de olur. 

2 yıldız:

B. dedi ki...

evet ya, bugün öyle bi yere ihtiyacım vardı aslında :) ama cidden bi bardak çay içtim, benzer etkiyi yaptı.

Mia Wallace dedi ki...

bence bi çay için :)