kendi içimde boğulacak gibi olduğum zamanlar, hep, sorunlarımı küçümsediğim, yok saydığım, görmezden geldiğim zamanlara denk gelir. yalnızca herkesin hassas noktasının farklı olduğunu kabul ettiğimizde, insancıl olduğumuzu söyleyebiliriz aslında. ve o kadar kaybolmuş hissediyorum ki, yolumu tarot fallarıyla bulmaya çalışıyorum. hoş, onun da bana söylediği, yapmak istediğin şeyin peşinden git, kendi iç sesini bul falan.
oysa osho, herkesin çok fazla konuştuğu, çok fazla şey yaptığı bi dünyada, kendini dinlemenin, istediğini yapmanın, hatta ne istediğini bilmenin çok zor olduğunu bilmiyor belli ki. uzaktan bakınca, hafiften kopuk duruyor cümlelerim. oysa hepsi tam olarak aynı şeyi, farklı şekillerde anlatıyor. çünkü ne zamandır aynı şeyler dönüp duruyor kafamda.
kenarında iki tane saksı olan bir pencereden, istanbul boğazı'nı izleyen bir kedi olmak istiyorum. bir sonraki hayatımda.
2 yıldız:
öyle pencere pervazında mıyır mıyır hayal ettim bak seni, sardunyalar arasında...
pek yakışıyorumdur kesin :) seni de beklerim ama.
Yorum Gönder