Pages

25.5.14

kedi

şu an olduğu gibi, evin soğuk olduğu ama üzerime birazcık güneş vurduğu zamanlarda, kendimi kedi sanıyorum. sıcacık bir yerde, biri gelip karnımı okşayana kadar uyuyabilirmişim, sevdiklerimin ayaklarının dibinden ayrılmayabilirmişim gibi geliyor. bu hissin geçmemesi için, güneşin önüne bir bulut gelmesin diye dua ediyorum. pardon, bir bulut güneşle aramıza girmesin diye desem daha doğru olur.

herhangi birinden daha farklı değilim aslında. biraz soğuk olunca, güneşi özlüyorum; biraz sıcak olunca, perdeyi çekiyorum ve bu çelişkili durumun ne kadar büyük bir sorun olduğunu merak ediyorum. bu bizi doyumsuz veya maymun iştahlı biri yapar mı bilmiyorum ama böyle tanımlanmanın çok dert edilesi bir şey olduğuna da inanmıyorum. tek korkum, mızmızlanıyormuşum gibi algılanmak; ve biraz geçmiş aylarda yazdıklarıma göz atsanız, aslında ne kadar mızmızlandığımı da görürsünüz.

aylar önce, belli ki henüz içselleştiremediğim "sağlıklı" sesin söylediği gibi, bazen mızmızlanmak da isteyebilirim. bunu kabul ediyorum ama sanki o "bazen"in ayarını kaçırıyorum. grileri tutturmanın neden bu kadar zor olduğunu anlamıyorum. ya hep ya hiç'in güvenli gözüken limanlarında durmak istiyorum, ama artık çok geçmiş gibi hissediyorum. biliyorum, o denizin dibi hep kayalık. bilmediğim sular ise tehlikeli geliyor, aylardır açık denizde yol almayı öğrenmeye çalışıyorum.

neyse, metaforlara daldıkça tatile gidesim geliyor. ya da kedi olasım. ya da tatil yerinde bir kedi olasım.

0 yıldız: