her şeyi, yaşadığımız her şeyi tek kelimeyle anlatabiliriz aslında. upuzun cümlelere ihtiyaç yok hiçbir zaman. yine de insan tutamıyor işte kendini. üzüldüğünde, sevindiğinde, sinirlendiğinde, özlediğinde, aşık olduğunda, acı çektiğinde, binlerce kelimeyi yan yana getirip defalarca farklı şekillerde anlatmak istiyor. "sevindim" demek yetmiyor belli ki. daha iyi anlatabilmek için, benzetmeler kullanıyor, yeni kelimeler türetiyor, zamanlar ekliyor, kişiler ekliyor. çünkü aslında tek bir kelimenin bile, karşısındakine aynı şeyi ifade etmeyeceğini biliyor. ne de olsa, kimse aynı sevinmiyor. işte, tam buradan kocaman bi boşluğa gidebiliriz aslında, o eklenen kelimelerin bile ne kadar farklı anlaşılacağını düşünüp, insanın kendini daha iyi anlatmaya çalıştıkça anlaşılmaktan uzaklaştığından bahsedebiliriz. hissettiklerimizi dile dökmeye çalışırken nasıl mantık süzgecinden geçirip özlerinden uzaklaştırdığımızı da anlatabiliriz.
ama bu kadar uzağa gitmeden, şuraya da varabiliriz. birinin hissettiğini hissettiğiniz şey, doğrudur. bu kadar.
0 yıldız:
Yorum Gönder