Pages

30.9.10

gg !

- say life is giving signs and you're ignoring them because you're afraid of the thing they're signaling you to do. but -but then- but then you think, what if these signs are here for a reason and -and ignoring them just makes me a coward?


dh (:

rengarengarengarenk

pembe bi dumble'ım var, şeker gibi :) 
boncuklu küpelerim var, mavili, kahverengili.. 
teneke bi kutum var, rengarenk daireli.. 
bi bebeğim var, sapsarı saçlı ve sapsarı elbiseli :)
mor kedim, mavi aynam, altın kaplamalı rujum var.. 
kalp şeklinde yeşil kutum, flinstones'lu kalemliğim bi de.. 

bu kadar rengarenkken hayatım, ağlayamam tabi.. 
yoksa içimin karmaşıklığıyla alakalı değil, merak etmeyin ! 

25.9.10

aldanış..

"bir" çok az, "üç" çok fazla.. o yüzden 2nokta işte.. ne çok kesin ne çok belirsiz, tam kararında.. aşk gibi bişi :)

bekle !

hiç istemediğim bi şeye dönüşüo son zamanlarda burası.
evde mahsur kalmamın sonucunda, duygusallığımın tavan yapmasıyla ve izlediğim her şeyde önce birleşip mutlu olan, arkasından bi şekilde ayrılan insanları gördükçe, ben de kendimi yer oldum yine.
öyle ki, koskoca felsefi kitaptan bile tek çıkardığım cümle 5 milyar insan arasından bi kişinin istenmesi.. şu an fark ettim de, kitap da baya önce yazılmış :p
neyse işte, okul açıldığında, daha hayata dair şeylerle döneceğimden eminim, şu an bütün algılarım tek bi noktaya odaklanmış durumda..
o yüzden beni üzen, heyecanlandıran, daha da önemlisi yazmaya teşvik eden pek bi şey yok hayatımda..

yine de güzel şarkılar buluorum en azından.. :)

23.9.10

kader, kısmet vs.

uzak durmak mı, yakın olmak mı.. hangisi daha zor bilemezsin bazen. kendini tutarsın bi yere kadar ve sonrasını oluruna bırakırsın. o kadar çok şey istersin ki tam o sırada, ve tabi ki o kadar çok şeyin gerçekleşme şansı da çok düşük olduğundan, istemenin bile hata olduğunun farkına varırsın. gerçekleşseler farklı sanki.. o yüzden oluruna bırakmak, sadece hatayı üstlenmemeni sağlar, kadere suç atmak kolaydır. bu sefer bunu yapmamaya kararlıyım, gör bakalım!

.. ve cranberries'e ani dönüş yaptım gri şehrimin nadide radyo istasyonu max fm sayesinde..
and in the nights i could be helpless, i could be lonely, sleeping without u 
and in the days everything's complex, there's nothing simple when i'm not around u.. 

17.9.10

çok.

bugünlerde çok çalışıyorum, çok geziyorum, çok okuyorum, çok dizi izliyorum, çok uyuyorum, çok konuşuyorum, çok saçmalıyorum, çok mesajlaşıyorum, çok strese giriyorum, çok dinliyorum, çok oturuyorum, çok sinirleniyorum, çok üzülüyorum, çok yiyorum, çok yoruluyorum, çok özlüyorum, çok şaşırıyorum, çok seviniyorum, çok düşünüyorum, çok istiyorum, çok harcıyorum, çok üşüyorum, çok hapşırıyorum, çok müzik dinliyorum, çok dağıtıyorum, çok topluyorum, çok takıyorum, çok gülüyorum, çok alışveriş yapıyorum, çok bekliyorum, çok hayal kuruyorum, çok bağırıyorum, çok şarkı söylüyorum, çok heyecanlanıyorum, çok arıyorum, çok poz veriyorum.

ama az yazıyorum.

nolacak böyle?

5.9.10

çim



benim yatağım çimlerden olacak, kendi evimde..

wtf?!

her şeye rağmen, evde oturan bi insan değilim genelde.. ama dışarıdayken, odamı özlerim işin komiği.. tatildeyken okulu, okul varken tatili özlemem gibi :) memnuniyetsizlik mi bu, yoksa özlemeyi sevmek mi bilmiorum.. çünkü hep özlerim ben birilerini, bi yerleri; yeterince sevmesem bile o kişileri ya da o yerleri..

ve bi günü evde geçirince bi ton şey aklıma üşüşüyor, hiç gitmeyecekler gibi.. bütün gün kitap okuyup dizi izleyip müzik dinledikten sonra, yazacak bi şey bulamamak ise, çok hüzün verici.. herkesin bu kadar anlatacağı, söyleyeceği şeyler varken, benim sadece tek bi şey (kişi?) hakkında ayda yılda bi yazasımın gelmesini kabul edemiorum.. evet, hiç beklemediim bi anda yeni bi cüzdanımın olması beni mutlu ediyo tabi ki, ama bunu herkesin ilgisini çekebilecek bi kılıfa sokamıorum.. geçicidir diye düşünsem de, bu uzun zamandır böyle..

yazıp yazıp silmekse ayrı bi ısdırap.. "ısdırap" yazmak da öyleymiş hatta! :) belki küpeler yaparım kendime diorum, belki bi enstrüman çalarım, belki bi öykü yazarım.. ama hepsi yarım yamalak, yazılarım gibi.. başlanıp ortada bırakılmış, taslak olarak kalmış, daha da kötüsü bi kere okunduktan sonra beğenilmeyip silinen yazılarım.. ki biraz daha devam edersem, bu yazının sonu da öyle olacak, o yüzden gönderiorum hemen, acilen!