şunu unutmamak lazım, bize suçluluk hissettiren birçok şeyi farklı yapmış olsaydık yine aynı sonuçla karşılaşmış olabilirdik. o suçluluğa o kadar derinden bağlıyız ki, söylediğime inanmayı geçtim, söylemek bile zor geliyor aslında. bütün bunların, kendi içimizdeki yansımalarından özür dilemek gerekiyor bir şekilde ve bu kendimizden özür dilemek anlamına geliyor haliyle. bunu delirmeden yapmak mümkün mü, ondan emin değilim. ama kendimi anlamak için gereken buysa, delirmek de isterim çünkü her insanın anlaşılmaya ihtiyacı vardır ve dikkate alınmak için delirmek gerekiyor son zamanlarda. tepkilerimiz biraz daha büyük olmalı, sinirlendiğimizi göstermek için bağırmalı, üzüldüğümüzü göstermek için ağlama krizine girmeliyiz. köşede sessizce oturan, kimseyi rahatsız etmemek için başını bile kaldırmayan kızı kimse görmüyor artık ve gün geçtikçe o kız da kendini anlamaktan uzaklaşıyor.

serbest çağrışımlarla nerelere geldik. kendime sonuç: dead is dead. gerçi bu da başka yazının konusu. neyse.
0 yıldız:
Yorum Gönder