Pages

25.9.09

i can't take

başkalarına anlattıkça fark ediyorum, her şeyin aslını.
'üzüldün mü?' sorusuna bile düzgün cevap veremiyorum.
neyden kaçıyorsam bu kadar, anlamadım.
seni suçlamaktan mı.. başkalarını üzmekten mi?
kendimden mi?

nedense ben çok severim küçüklükten beri kendi yaralarımla oynamayı.
daha kabuk bağlamadan, tekrar tekrar kanatmayı.
şimdi, çok daha derinde olmasına rağmen, çok daha kolay acıtması.
biraz yalnız kalmak ve bir şarkı yetiyor işte, itirafla dolu, bir tane daha aşık yazısı için. hiçbir zaman okumayacağın... çünkü serendipity sadece bir film, biliyorum.
keşke biri, ensene bi vursa, "salak!" diyerek, belki o zaman rahatlarım, annemin masanın köşesine vurduğu zamanlardaki gibi.

evet, çok isteyince olduğuna inanıyorum ve yetmiyorsa istemek, yeterince istemediğime.
belki de artık yeterince isteyemiyorum, ne dersin?
peki sen? sen de bana da yetecek kadar istemiyor musun?
bir şeyler olmalı artık, her şey aynı uzun zamandır..


"maybe the absence of signs is a sign." (:

1 yıldız:

b~ dedi ki...

ve beklediğim oldu, bu kadar çabuk beklemiodum.

esmiş esmiş geçmiş, iyi bakalım, umarım saçını başını dağıtmamıştır geçerken!