Pages

13.10.13

wonderland vs. neverland

bir tavşan deliğine ve 'impassible' bir kapıya ihtiyacım var. çünkü hiçbir şey imkansız değildir gerçekten, yediğinizde sizi küçülten kurabiyeleriniz varsa. sonrası bazı halüsinatif maddelere maruz kalmışsınız gibi. "hayalperest olmanın en kötü yanı, gerçekçi arkadaşlarınızın olmasıdır" derken, biraz eksik anlatmışız derdimizi bence. o arkadaşların bir anlamda haklı olması işin en acı tarafı. kesinlikle uyum sağlayamayacağını düşündüğün bir gezegende yaşamaya çalışmak. kendini ve çevrendekileri, bunu yapabildiğine inandırmak. bir rüyanın, kısacık bir anında, ait olduğun yeri bulmak ve hemen uyanmak. bir daha uyusan da, oraya geri dönmeyeceğini bilmek ama umudunu kaybetmemek.

ya da belki abartıyorum. 

hatırlatma: inanmayı seçtiğimiz şey, inandığımız şeyle değil, bizimle ilgilidir.

6.10.13

-dır, -dir

bu haftasonu öğrendim - aslında bildiğim bir şeydi muhtemelen, ama yeni anlamlandırdım: bir şeyi anlayabilmek, anlatabilmek için, ondan uzaklaşmak lazım. bu yüzden en iyi aşk şarkıları ayrılık hakkında mesela. bu yüzden mutsuzken daha iyi yazıyoruz. bu yüzden bizi asıl mutsuz eden şeyi bir türlü yazamıyor, onun etrafında dolaşıyor, sürekli başka şeylerden bahsediyoruz.

en azından ben öyle yapıyorum. böyle bir durumda yazmak, çıldırmaya nasıl engel olur bilemiyorum. yaptığım her hareketin, söylediğim her sözcüğün gerisinde bambaşka şeyler varken, benim bile farkında olmadığım şeyler yani, nasıl anlaşılmayı bekler ki bir insan? nasıl ihtiyacını alabilir ki? bir şeyler ters gidiyor, ben gittikçe umutsuzlanıyorum. kendim için hep öyle zaten de, başkaları için de umutsuzlanıyorum. tek tesellim tesadüfler belki de. bir kişi oluyor, geçmişinizden, kişiliğinizden, duygularınızdan, bir şeyler birbirini tutuyor; o farkında bile olmadan sizin ihtiyacınızı karşılıyor.

geriye dönüp baktığımda, görüyorum ki böyle kişiler oldu hayatımda. sonra bir şey olunca da, ben hiç olmamışlar gibi yaptım. itiraf ediyorum, çok pişmanım. itiraf ediyorum, bu pişmanlığa yönelik hiçbir şey yapmayacağım ve bu son itirafımın yukarıda yazdığım her şeyi boşa çıkardığını hissediyorum. hayat bazen böyledir, sesli düşünür, sonra kendinizi çürütürsünüz. yakınınızdakiler sadece son söylediklerinizi önemserler, oysa gidiş yolu da önemlidir, doğru ya da yanlış değildir.

alakalı gibi. değil gibi.